Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | yasal yollardan | through legal means adv. | ||
We will solve this through legal means. Bunu yasal yollarla çözeceğiz. More Sentences |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | yasal yollardan elde etmeye çalışmak | prosecute v. |
General | yasal olmayan yollardan para kazanmak | rake off v. |
Idioms | ||
Idioms | (bir şeyi) yasal yollardan edinmek | come by (something) honestly v. |
Idioms | meşru/yasal yollardan kazanç elde etmek | earn an honest buck v. |
Idioms | meşru/yasal yollardan kazanç elde etmek | earn an honest penny v. |
Idioms | meşru/yasal yollardan kazanç elde etmek | earn (or turn) an honest penny v. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | yasal yollardan kovuşturması yapılabilen borç | legal liability n. |
Law | ||
Law | tutuklamanın yasal yollardan yapılıp yapılmadığının tespiti için tutuklunun yargıç huzuruna çıkarılmayı talep etme hakkı | habeas corpus n. |